14 Ocak 2011 Cuma

The Amazing Spider-Man (2012)





Dun gece İnternet'te gezinirken bu fotografla karsilastim.Sam Raimi'nin felaketle sonuclanan uclemesinin ardindan bilincaltimin en ucra koselerine firlattigim Spider-Man'in sinema macerasi sag elimin ustune kocaman bir isirik atarak bilinc ustume geri dondu.Henuz uzerinden 10 yil bile gecmemis olmasina ragmen serinin sifirlanmasi biraz rahatsiz edici olsa da, Spider-Man 3 dusunuldugunde Spider-Man markasini kurtarmanin baska bir yolu olmadigi da kabul etmemiz gereken bir gercek.Sam Raimi ve saz arkadaslarinin o filmi hangi kafayla cektikleri hala muallak...

Fotografin etkisiyle hemen sinema ve cizgi roman icerikli web sitelerine, marvel.com'a ve imdb.com'a saldirdim ve filmle ilgili biraz daha veri toplamaya calistim filmle ilgili.Karsilastigim sonuclar bu filmin tamamen ticari kaygiyla yapilmis bir hareketten cok daha fazlasi oldugu izlenimi yaratti bende.

Resimdeki kostumle ilgili cok fazla konusmak su asamada cok dogru degil.Sirt bolumu ve maske denkleme girdiginde daha net konusulabilir.Simdilik elimizdeki kostumun Raimi kostumune nazaran daha dinamik ve daha radikal cizgiler tasidigini dusundugumu soyleyebilirim.Tek eksi puanim ise fotografta yer almayan kemer bolumu ve keskin bir cizgiyle ayrilmak yerine "blend" olan kirmizi-mavi kalca bolumu.Tabi finalde karsilasacagimiz kostumun birebir bu fotograftaki kostum olmama sansi da var her zaman.




Twilight jenerasyonundan vampir oglanlardan birinin Peter Parker rolunu kapmasi ilk etapta biraz rahatsiz etmisti beni.Uzerine az biraz dusununce ise daha uzun boylu, daha ince hatlara sahip ve daha esnek bir Spider-Man izlemenin bodur Tobey Maguire'dan sonra hepimizin hakki olduguna kanaat getirdim.Tamamen Twilight kaynakli on yargilarim olsa da Marc Webb'in oyuncu kadrosunu secerken benden daha basarili secimler yapacagina inaniyorum.




Fotograf sanirsam ki (500) Days of Summer'in setinden.Sol taraftaki arkadas yonetmenimiz Marc Webb, ortadaki guzellik yengeniz Zooey Deschanel, sag taraftaki arkadas ise cogumuzun Inception ile tanistigi Joseph Gordon Lewitt...

Bana sorsaniz (500) Days of Summer'daki performans ve uyumlarindan sonra oldugu gibi Spider-Man'e transfer olmasi gereken bu ucluden sadece yonetmen Marc Webb'i alabildik.Webb'in kisa ama oz sinema kariyerinden ve evvelindeki hayatindan blog'un ilk yazisinda bahsetmistim biraz, gozumde Peter Parker karakterini sinemaya Sam Raimi'den daha basarili tasiyabilecek yegane yonetmen oldugundan da.Tekrar tekrar uzerinden gecmeye pek gerek yok sanirim.

Bu aksamlik yazabileceklerim bu kadar.Biraz daha devam edersem yazmaya kaptirip calismak yerine blog'a yuklenecegim sanirim.Net bir tarih veremeyecek olsam da konuyla ilgili bir sonraki yazim oyuncu kadrosunu ve tahminimdeki senaryoyu icerecek...

2 Ocak 2011 Pazar

Hoscakal...

Aylardir hazirlaniyoruz bugune.Altina imzalari biz attik, tarihini kendimiz belirledik.Fakat bugunun gercekten yasanacagina bir turlu inandiramamistim kendimi bugun bile inanmak istemiyorum.Bu gece son kez kepenkelerini indirecegim onun ve bir daha benim olmayacak.

Modern zamanlar boyle sanirim.İnsanlar, mekanlar, isimler, adresler surekli olarak degisiyor.Bugun yasadigim evi liste disi tutarsak en sevdigim, en deger verdigim adres isim degistiriyor.Artik baska biri anilarini saklayacak ona.Disaridan bakinca nasil uzuldugumu anlamak zor, ama biliyorum bugun kepenkleri indirirken gozlerimden yaslar akacak.

Bugun her sevgilimden ayrilirken yapmayi huy edindigim uzere anilarimizi getiriyorum gozumun onune.Hayatimi tanimlayan her konuda, her insanda bir parmagin var.Herkese az cok dokunmussun sen.

Babamla orada tanistim mesela.Diplomami orada babama uzattigimda bana kocaman sarildi diyebilmeyi cok isterdim.Yapardi sanirim, ama ben o kadar iyi bir evlat ve/veya ogrenci olamadim hic.Ama babamdan ilk fircami orada yedim.Dibine kadar hakliydi anlamamistim o zaman, kizmistim ona cok.Bugun de her surtustugumuzde ayni sey oluyor.Buyuk ihtimalle yine cok hakli o, ama ben anlayamiyorum.Olsun, 10 yil sonra dersimi almis olacagim.Belki birgun biraz olgunlasir yedigim haltlar icin ozur de dilerim babamdan.Ona da hoscakal demeden yapmakta fayda var.

Kuzenlerimle orada tanistim ben.İyisiyle kotusuyle onun sayesinde girdiler hayatima.Daha iyi insanlar olabilirlerdi belki, ben de pekala daha puruzsuz bir adam olabilirdim.Onemli degil, daha cok sevecegim insanlar bulamazdim yerlerine.

Yakin cevremle orada tanistim ben.Sinif arkadasiydik belki, ama muhabbetimiz yoktu pek.Gunun birinde dukkanda kesisti yollarimiz.Inanmayi reddettigim bir konsept olsa da kader demekten baska birsey gelmiyor aklima.Uzerinden nereden baksaniz 8 yil gecti o gunun.Biz hala beraberiz onlarla.Sen olmasan onlarda olmayacaklardi sanirim hayatimda.

Babamin cok arkadasiyla, cok dostuyla da tanistim orada.Cok ozel insanlar soktu hayatima babam ve isyeri kombinasyonu.Bizim yasadigimiz gezegende varolmasina daha dogrusu hayatta kalmasina ihtimal bile veremeyecegim kadar iyi insanlarla tanistim sayesinde.Bugun icimde biraz iyilik, azicik bir vicdan, en ufak bir umut varsa annemden, babamdan sonra onlarin payi cok buyuk.

Muzikle orada tanistim ben.Goreceli bir kavramdir ama kulak zevkim orada olustu.Film muziklerine bayilirdim kucukken.Sinemaya giderdim hemen karsi pasajda, filmi begenirsem dukkana kosardim soundtrack albumunun ambalajini yirtardim baslardim dinlemeye.Tekrar yasardim filmi, kah kitaplara gececek kadar asik olurdum, kah maceradan maceraya atlardim.Sonra gunun birinde hayatimda gordugum ilk 2cd'li kutuyu gordum orada.Hayatim degisti.En azindan muzikle olan iliskim buyuk bir viraj dondu.Metallica'nin S&M albumuydu soz konusu 2 cd'li kutu.

Cizgi romanlarla orada tanistim ben.O zamanlar Asterix ve Tenten vardi.Kac maceralarini kacar kez okudugumu hatirlamiyorum.Bugun evdeki bilgisayarimin bir kosesinde durur arsivleri.Bakarim arada, cocuklugumu hatirlarim.

Sevgililerimin de yollari kesisti onunla onlarca kez.İlk kez kizin birine telefon edip yarin mesgulum dedigi an yasadigim hayal kirikligina da tanik oldu, bir sonraki cumlesinde ertesi gun mutlaka goruselim, arayi cok acmayalim dediginde yuzumdeki salak ifadeye de.Takibindeki 48 saat boyunca insanustu bir gucle o salak ifadeyi koruduguma da.Ayni kiz kapisindan ilk kez girdiginde kalbimin nasil attigini, elimin ayagima nasil dolastigini, yanaklarimin nasil kizardigini, yaklasik 1.5 dakika merhaba bile diyemedigimi ve butun bu sacmalamayi nasil sevimli bir sekilde yaptigimi da bir tek orasi anlatabilir.İlk terk edilisimdeki telefon konusmasini da orada yaptim ben, bu paragrafin geri kalani kadar sevimli degildim o an.Allahtan dili yok anlatamiyor o halimi bu dukkan.

Sevdigin bir yabanciyi kaybetmenin nasil koyabilecegini, kanserin ne boktan bir hastalik oldugunu, havanin ne kadar soguyabilecegini, bir insanin ne kadar usuyebilecegini, is hayati denilen seyin benim icin ne kadar zor oldugunu, sevdiginiz insanlarla bazen yollarinizin ayrilmasi gerektigini, ve bu ayrilma isinin ne kadar yasarsaniz yasayin, ne kadar ogrenirseniz ogrenin her defasinda nasil koyacagini da orada ogrendim.

Yazdiklarimi tekrar okuyunca bu yazida annemin adinin hic gecmedigini de fark ettim.Kendimden bahsediyorsam en cok onun parmagi degdi halbuki bana.Babamdan bir ders almisim demek ki en azindan, isini ve evini asla birbirine karistirma der babam her zaman.Ticaret gergin bir is ve onu eve tasimamalisin, evdeki huzur herseyden onemli der babam.Uzgunum annecigim ama dukkanla ilgili anilarimda sana cok fazla yer yok.

Yemeyi, icmeyi, sicmayi orada ogrendim ben.Oturmayi, kalkmayi hala ogreniyorum.Konusmayi ogrenme konusunda ise hala katetmem gereken muazzam bir mesafe var.Ogretmenligimi orasi yapmayacak artik.

Yazarak bitiremeyecegim seni.Birazi da benimle kalsin anilarimizin.Bu gece son gecemiz olacak ama ben hazir degilim aslinda seni birakmaya.Kimseye soylemeyecegim senden baska.Tabi bunlari soylerken anneme yazmis oluyorum en azindan.Yarin bir ara duygusallasir yatarim kucagina zaten.Bu gece herkesi gonderecegim dukkandan.Son kez isiklarin yanip yanmadigini kontrol edecegim, son kez bilgisayarlara, muzik sistemine bakacagim.Son kez ocaklar yaniyor mu, calismamasi gereken bir alet calisiyor mu diye bakacagim.Hersey bittiginde son kez kalkacak kepenklerin benim icin, yaklasik 1 saat once insanlara kapattigim kepenkler.Sonra ben sessizce cikacagim yarim kepenklerin altindan istiklal'e.Kapinin esigine biraz gozyasi birakacagim.Onlar benim hoscakalim olacak sana, keza ne hoscakal demek isteyecegim sana ne de hoscakal diyebilecek durumda olacagim.Sen anla beni, ne de olsa en cok sen taniyorsun.

Yeni sahiplerinle tanistik biz.Kotu insanlar degiller, babam sevdi en azindan onlari.Konu insan oldugunda guvenirim babamin zevklerine.Sana iyi bakacaklarina eminim, benim kadar severler mi soz veremem.

Aksam soylemeyecegim ama, hoscakal...