2 Ağustos 2014 Cumartesi

Guardians of the Galaxy



MARVEL, Guardians of the Galaxy'i yayınlama kararı verdiğinde açıkçası şüpheyle yaklaşmıştım.Gerek Marvel evreninin kozmik ayağına çok hakim olmamamdan, gerek karakterlere pek aşina olmadığımdan dolayı.Sonra ilk fragman yayınlandı...

Abestle iştigal karakter tasarımları, ortamın kendine has havası ve retro müziklerle fragmanın ilk dakikası dolmadan tavlandım ve yılın en heyecanla beklediğim filmlerinden birine dönüştü, hızla.İçeriğe hakim değildim ancak, filmle ilgili elimizdeki veriler arttıkça heyecan seviyem de katlanak arttı ve büyük bir mutlulukla söyleyebilirim ki film beklentilerimi sonuna kadar karşılamayı başardı.

IMDB sırasına göre;

Chris Pratt (kendisini ilk kez fragmanlarda izledim ve enerjisine hayran kaldığımı itiraf etmeliyim)
Zoe Saldana (ki Holywood'un kendisine pek adil davranmadığına inanıyorum)
Dave Bautista (hayır filme kadar tanımıyordum, fakat katkısı büyük)
Vin Diesel (Iron Giant'tan sonra seslendirme işinde tırto bir işe girmeyeceğine emindim)
Bradley Cooper (Rocket Racoon'u duyana kadar hiçbir beklentim yoktu, kaba tabiriyle göt oldum)
Lee Pace (bu kim ola ki?)
Michael Rooker (galaksinin ihtiyacı olan delilik)
Karen Gillen (sen ne güzel bir kadınsın)
Djimon Hounsou (irili ufaklı her yerde izleyip sevdiğimiz ve unuttuğumuz adam)
John C. Reilly (bkz. Djimon Hounsou)
Glenn Close (yaşlı kurtların en güzeli)
Benicio Del Toro (fazla söze gerek yok)
Laura Haddock (Da Vinci's Demons)

Böylesi bir kadrodan, adeta parmakla seçilmiş oyunculardan vasat bir iş çıkmayacağının sözünü önden önden veriyordu film.Bir de üstüne Marvel filmlerinin şu ana kadar "gizem" olarak nitelendirdiği hırla mevzuyu gözler önüne sermesi, retro/steampunk havaları, kendine has görselleri, seslendirmeye ve müziğe verdiği önem, karakterlerin filme kattığı enerji derken bu yılın muhtemelen açık ara en eğlenceli işini çıkarmış Marvel.

A takımımız kendi lakabını kimseye benimsetememesine rağmen inatla sayıklayan Star Lord'un şebekliği, Groot'un sevimliliği, Rocket Racoon'un her sahnesinde seyirciyi koparan performansı, Drax'ın alayına gider tavrı, ve Gamora'nın takımın ayaklarını yere bastıran ciddiyeti ile müthiş bir uyum içerisinde adeta dans ediyorlar beyaz perdede.Hani bana sorsanız alın bu karakterleri, bir odaya kapatın ve yaklaşık 120 dakikalık film boyunca sadece muhabbet etsinler yeterdi.Öyle güzeller, kelimeler hakkını vermiyor güzelliklerinin.

Bunların yanına bir de Thanos, Infinity Gem'ler, Nova Corps, Yondu'nun paralı askerleri, Kree'ler, Benicio Del Toro'nun egzantrik The Collector'ı eklendiğinde film 70'ler ve 80'lerin şarkılarını da rüzgarına katıp seyirciyi ordan oraya sürükleyip duruyor.

Uzun lafın kısası bu sene sadece bir film izleme hakkınız olsaydı, ki bu sene sinema için hiç te sönük bir yıl değildi, o film Guardians of the Galaxy olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder